ÇAĞRI METNİ

Türkiye ve Suriye arasında sınır komşuluğunun ötesinde tarihi ve kültürel yakınlık vardır. Bunun yanında bölgenin stratejik yapısı iki ülke arasında her açıdan dayanışmayı beraberinde getirmiştir. Nitekim geçmişten günümüze Türkiye ile Suriye arasında güçlü ilişkilerin olması bunun işaretidir. Son on yılda Suriye’de yaşananlar ve neticesinde oluşan yeni yönetim süreçlerinde de Türkiye ile Suriye hem devlet hem de toplum düzeyinde büyük bir işbirliği ve dayanışma örneği göstermiştir.

Azez İslami İlimler Fakültesi 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla Gaziantep Üniversitesine bağlı olarak Suriye Güvenli Bölgede faaliyete geçmiş ve kuruluşundan bu yana 2 dönem mezun vermiştir. Fakülte bölge insanına yükseköğretim imkânı sunmanın yanında iki ülke arasında sosyal ve kültürel bir köprü rolünü de üstlenmiştir. Fakültenin eğitim ve öğretim perspektifi Türkiye’deki İlahiyat Fakülteleriyle tam uyum içerisindeyken, bölgedeki dini yükseköğretim kurumlarıyla aynı şekilde uyum içerisinde olduğu söylenemez. Bunu Türkiye ve Suriye arasındaki akademik düşüncede farklılık, yükseköğretimde amaçlar ve buna bağlı olarak içerik ve yöntemsel farklılıklar olarak tespit edebiliriz. Esasen bu farklılık akademik ve kültürel çeşitlilik olarak görülebilir. Ancak bu bir probleme dönüştüğünde, çözülmesi gereken bir sorun halini almaktadır. Bunun en çarpıcı örneği Azez İslami İlimler Fakültesi mezunlarının Şam ve Halep’teki üniversitelere kabul sorunudur. Öğrencilerimiz söz konusu üniversitelere lisansüstü eğitim için başvuru yaptıklarında müfredat uyumsuzluğu nedeniyle olumsuz cevap alabilmektedir.

Diğer yandan Suriye’de 2011’de ortaya çıkan iç savaşta dinî görünümlü grupların tekfirci şiddetine şahit olduk. Aslında halkın böylesi söylem ve uygulamalara maruz kalmış olması İslam dini açısından kabul edilemez bir hadisedir. Bireyin ahlakını ve toplumun dini mefkûresini geliştirmeyi hedefleyen bir dinin şiddet ve nefret için araçsallaştırılması, söz konusu grupların dini anlayışlarında problemler olduğunu göstermektedir. Şüphesiz bu durum dinî yükseköğretimi ilgilendiren bir problem olarak görülebilir. Suriye’de görülen dinî görünümlü şiddet hareketlerinin önümüzdeki yıllarda tekrarlanmaması ve yanlış dinî telakkilerden beslenmemesi için Suriye’de dinî yükseköğretimin şekillenmesinde Türkiye tecrübesiyle işbirliği kurmasında yarar vardır. Azez İslami İlimler Fakültesinin bölgede faaliyet gösteren bir akademik kurum olarak Türkiye’deki İlahiyat birikimini yerel muhataplarıyla paylaşması söz konusu sorunun çözümünde olumlu rol oynayacaktır.

Öte yandan dünyada gelişen teknolojiler dijitalleşme ve yapay zekânın eğitimde artık kaçınılmaz olarak yer alacağını göstermiştir. Her ne kadar sosyal bilimlerin kendisine göre bir yöntem ve metotları olsa da pek çok bilimsel araştırma imkânı sunan dijital teknolojiler dinî yükseköğretimin de gündemine gelmelidir. Daha etkin ve yaygın bir din eğitimi teknolojik imkânlardan yararlanmayı zorunlu kılmaktadır.

Bilgi ve iletişimin ileri seviyeye ulaşmasıyla küreselleşmiş olan şu dünyada, din eğitiminin uluslararası vizyonla yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda uluslararası fırsatlar değerlendirilmeli ve dinî yükseköğretim alanında öğrencilere sağlanabilecek uluslararası imkânlar tartışılmalıdır.

Yukarıda belirtilen hususlar Türkiye ve Suriye’nin yükseköğretimde işbirliğinin önemini göstermiştir. Bu öneme binaen Gaziantep Üniversitesi Azez İslami İlimler Fakültesi olarak tematik oturum, çalıştay, öğrenci oturumu ve workshop içerikli bir sempozyum düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Oluşan yeni durum karşısında Suriye’de dinî yükseköğretimin geleceği ile Güvenli Bölgede Gaziantep Üniversitesinin durumu ve eğitim modelini tartışmak, dinî yükseköğretimde iki ülke arasındaki işbirliğini kalıcı hale getirmek amacıyla uluslararası düzeyde bir sempozyum düzenlenecektir. Etkinlikte Azez İslami İlimler Fakültesi ile bölgenin dini yükseköğretim kurumlarının müfredatlarının entegrasyonunu sağlamak amacıyla bir çalıştay da gerçekleştirilecektir. Ayrıca sempozyumda öğrenci etkinlikleri kapsamında öğrenci oturumu ve workshoplar düzenlenecektir. Sempozyum farklı ülkelerden bilim insanlarının katkılarıyla Türkiye’deki yükseköğretim tecrübesiyle Suriye’deki deneyimi sentezleme niteliğinde olacaktır.

Azez İslami İlimleri Fakültesi, Şam Üniversitesi ve Halep Üniversitesinin katkılarıyla Suriye’de dinî yükseköğretimin inşasında yol haritasının belirlenmesine destek olma amacıyla gerçekleştirilecek olan uluslararası sempozyumun adı “DİNÎ YÜKSEKÖĞRETİMDE TÜRKİYE VE SURİYE İŞBİRLİĞİ: GELECEK VİZYONU şeklinde belirlenmiştir. Şam Üniversitesi ve Halep Üniversitesinin katkılarıyla 26-27 Mayıs 2025 tarihinde Azez İslami İlimler Fakültesinde yüz yüze ve çevirim içi gerçekleştirilecek olan sempozyumda, dinî yükseköğretimde Türkiye ve Suriye tecrübesinden hareketle ortak bir yol haritası belirlenmesi öngörülmektedir.

Bu sempozyumun büyük bir politik dönüşüm yaşamış olan Suriye başta olmak üzere insanların büyük bir ahlaki bunalım yaşadığı modern dünyada dinle ilişkisini yeniden tesis etmede bir gelecek vizyonu inşa etmede mütevazı bir katkı sunacağına inanıyoruz.

Sempozyumda sunulan bildiriler hakem değerlendirme sürecini geçtikten sonra belirlenecek ve sempozyum sonrasında bildiri kitabında yayımlanacaktır.

Gaziantep Üniversitesi Azez İslami İlimler Fakültesi olarak geleneksel hale getirmeyi amaçladığımız sempozyumların ikincisini düzenlemiş olacağız. Sempozyum ülkemizde ve yurtdışında bilimsel çalışmalar yapmakta olan tüm bilim insanlarına açıktır. Gaziantep Üniversitesi bünyesinde ikincisi düzenlenecek bu sempozyumda misafirlerimizi ağırlamaktan onur duyarız.

Sempozyum sayfası için tıklayınız.